FoRuM -Ana ' ya Hoşgeldiniz
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

FoRuM -Ana ' ya Hoşgeldiniz

Www.Forumana.tk
 
AnasayfaGaleriAramaLatest imagesKayıt OlResimlerinizi buradan yükleyiniz.Giriş yap

 

 Ramazan Fıkraları

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
SrCn
FoRuM SoRumLusu !
FoRuM SoRumLusu !
SrCn


Mesaj Sayısı : 391
Yaş : 37
Kayıt tarihi : 26/09/07

Ramazan Fıkraları Empty
MesajKonu: Ramazan Fıkraları   Ramazan Fıkraları Icon_minitimeCuma Eyl. 28, 2007 4:04 am

Konuya ilişkin fıkralarla kullanıcılarımızı, Ramazan'a girerken biraz olsun eğlendirebilmiş olmak için bu sayfada fıkralar yayınladık. Ancak oldukça zorlu ve ince bir konu olduğundan, herhangi bir hata yapma veya pot kırma durumumuz olduysa affola...

.................

ALLAH O ŞİMDİ NE YAPIYOR?

Bir gün yolda yaya giden bir bektaşinin önüne bir atlı çıktı: "Baba" dedi, "bir müşkülüm var. Beni aydınlatır mısın?"

Bektaşi yanıt verdi:
- Elimden gelen bir şeyse, hay hay oğlum.

- Şunu öğrenmek istiyorum: Şu anda Allah ne yapıyor?

Sualin münasebetsizliğine içerleyen derviş, hiç belli etmemiş:

- Yanıt veririm ama bir şartla, sen o attan in, ben bineyim.

- Neden?

- Böyle yüksek bir suale yüksekten yanıt vermek gerekir de ondan!

Adam attan inmiş, Bektaşi binmiş.

Adam; "Hadi" demiş "söyle bakalım. Allah şimdi ne yapıyor?"

Bektaşi; "Ne yapacak" demiş, "atı senin gibi bir budalanın elinden alıp, benim gibi bir akıllıya veriyor".

Ve çalakamçı uzaklaşmış!..

.............

Ramazan'da sahura cep telefonuyla mı, yoksa davulla mı uyanarak kalkmak istersiniz? Tartışın...>>

.............

ALLAH'IN KELAMI

Bir mecliste Kuran-ı Kerim'den söz açılmıştı. Kuran'ın eşsizliğinden ve olağanüstü bir eser olduğundan bahsedilirken, odanın bir köşesinde kendi halinde çubuğunu içmekte olan bir Bektaşi söze karışarak; "Evet, Allah'ın kelamı cidden eşsizdir. Amma, yazısı biraz karışıktır!" der.

Dinleyenlerden biri hayret ve biraz da hiddetle sorar:

- Karışık mıdır, nerden biliyorsun?..

Bektaşi acınacak bir tavırla cevap verir:

- Alnımın yazısından!..

.............

Ramazan'da da Sinema Keyfi olur!>>

.............

NE DÜŞÜNÜYORMUŞ?

Bir bektaşi, merkebine odun yükleyip şehre gelirken karşıdan tüccar kılıklı iki adam peyda olarak: "Şu zındıkla alay edelim!" diye Bektaşiye yanaşıp selam verince Bektaşi de durur, merkebi de...

Tüccarlar işaretle:

- Bu eşeğin ne düşünüyor?

- Odun taşımaktan yorgun düştü de, artık kasabada ticaret etmeyi düşünüyor!

.............

Ramazan'da En Seçkin Mekanlarda İftar >>

.............

VIZIR VIZIR

Softalar, Bektaşi'ye, Tanrı'nın büyüklüğünü öğretmeye çalışıp duruyorlar. Anlatıp, anlatıp, sonunda da diyorlar ki: "Tanrı isterse iğne deliğinden deve bile geçirir!"

Bektaşi: "Elbette," diyor.

"Nasıl elbette?" diyor softalar.

Bektaşi çözüyor düğümü:

- Tabii ya! Onun yapamayacağı şey mi var? Canı ister, iğne deliğini büyütür veya canı ister, develeri küçültür, vızır vızır geçirir.

.............

Ramazan'da Sağlıklı Sofralar >>

.............

ÜZÜM SUYU

Sultan Abdülmecid bir gün Boğaziçi'nde büyük bir bağın tam ortasındaki köşkünde oturan bir Bektaşi babasını ziyarete gitmiş. Bektaşi, o gün komşu bağdaki bir arkadaşını ziyarete gitmiş. O dönünceye kadar padişah bağın her tarafını dolaşmış.

Bektaşi dönünce karşılıklı konuşmaya başlamışlar.

- Erenler bağın maşallah çok büyük. Üzümünü ne yapıyorsun?

- Müritlerle ve canlarla birlikte yeriz Sultanım.

- Buradaki üzüm yemekle biter mi?

- Yemediğimizi de sıkıp fıçılara basar, suyunu içeriz.

- Peki ama, sıkılmış üzüm şarap olmaz mı?

- Vallahi Sultanım, biz üzümü sıkıp fıçılara basarız. Allah ne isterse o olur. Üst tarafına karışmak haddimize mi?

.............

Ramazan'da TV Sohbetleri >>

SİZDE ATIN

Hoca, camide içkinin kötülüğünden bahsediyormuş. Cemaat arasında bulunan Bektaşi'nin fena halde canı sıkılmış. Gitmek üzere kalkayım derken, koynundaki şarap şişesi kayıp yere düşmüş.

Baba hiç istifini bozmadan şöyle konuşmuş:

- Kör olasıcayı işte kaldırıp attım. Sizde varsa, tam zamanı! Siz de atın!..

.............

Bu şarkılar Tam Ramazan'lık! >>

.............

HEPSİNİ ALDATTIM

Müthiş bir fırtına patlamıştı. Yolcuların hepsi perişan durumdaydı. Bunların arasında bir de Bektaşi vardı.

Baktılar, Bektaşi, Allah'a yalvarıp yakarmaya başlamış:

- Adını bilmediğim bir evliyaya bir koç adıyorum. Yeter ki fırtına dinsin...

Bektaşi'nin yakarması kaptanın tuhafına gitmişti:

- Hayret! Hiç adını bildiğin bir evliya yok mu?!

"Yok olur mu, elbette var!" diye cevap verdi Bektaşi. "Var da, hepsini birer kez aldattım..."

.............

KENDİSİNDE OLMAYANI

Bektaşi, camide namazdan sonra dua etmiş:
- Ey ulu Tanrım, bana bir rakı parası ver!

Yanında namazını bitiren softa da, ellerini kaldırmış:
- Rabbim, bana iman ver!

İki duayı da işiten hoca, Bektaşiye: "Bak, herkes ne istiyor Tanrı'dan, sen rakı parası!.. Utanmıyor musun?" demiş.

Bektaşi usulca; "Ne yapalım hoca efendi, herkes kendisinde olmayanı ister!" demiş.

.............

BÜYÜK İŞLER

Bektaşinin ticarete atılacağı bir dönemde 1 milyara ihtiyacı vardır. Camiye gider ve başlar dua etmeye:

- Allahım bana 1 milyar ticarete atılacağım... Allahım bana 1 milyar ticaret yapacağım...

Hemen yanındaki dilenci de:
- Allahım bana 1 milyon ekmek parası..."

Bunu duyan Bektaşi hemen çıkarır ve dilenciye 1 milyonu verir ve sinirle şöle der:

- Şimdi defol git, gözüme gözükme! Böyle ufak işlerle Allah`ı meşgul etme! Kör müsün burada büyük işlerle uğraşıyoruz!

.............

SEN NE İŞE YARADIN?

Bektaşi ile Hacı Osmanlı, zamanında ramazanda içki içerken yakalanırlar. Kadı yaptıklarının cezasının ne olduğunu bilip bilmediklerini sorar bunlara.

Hacı af diler "şeytana uyduk kadı efendi", der ve Haci'ya idam cezası verir.

Bektaşiye sıra gelir ve der ki; "Kadı efendi ben gayri müslümüm, bana oruç farz değildir."

Kadı Bektaşiyi serbest bırakır. Bektaşi kadıya sorar "kadı efendi ben de şehadet getirsem, müslüman olsam, arkadaşımı da bağışlar mısın?" diye.

Kadı efendi düşünür "gavuru müslüman yapmanın ona sağlayacağı sevabı hesap eder ve Hacı'yı da affeder. Kadının huzurundan ayrıldıktan sonra hacı şaşırararak Bektaşiye sorar:

- Sen ne biçim adamsın be, bir dinli oluyon bir dinsiz, sende iman yok mu bire münafık?

Bektaşi de:
- Gavur oldum kendimi, müslüman oldum seni kurtardım be! Peki sen ne işe yaradın?..

.............

AHİRETTE YAŞADIK

Bektaşi, vaaz dinlemeye gitmiş. Hoca vaazında içki içmenin bütün kötülüklerini, zararlarını sayıp dökmüş, hatta içki içenlerin Sırat köprüsünden boyunlarında dünyada içtikleri bütün içki şişeleri asılı olduğu halde geçeceklerini anlatmış.

Bektaşi sormuş:
- Hocam, boyna asılan şişeler boş mu olacak dolu mu?

Hoca, incecik köprüden dolu şişelerle geçilirken dengenin kolay sağlanamıyacağını düşünerek; "Elbette ki dolu olacak!", diye yanıt vermiş.

Bektaşi:
- Hay ağzını öpeyim Hocam! Desene ahirette de yaşadık!..

.............

1 GÜN EKSİK

İki müslüman sohbet ediyorlarmış. Biri diğerine tüm Ramazan boyunca hasta olduğundan yakınmış ve bu nedenle sadece bir gün niyetlenebildiğini, diğer günler ne yazık ki hastalığından ötürü oruç tutamadığını söylemiş.

Bektaşi de aralarındaymış. Bir ara dinleyici konumundaki bektaşiye de sormuş:

- Erenler, sen kaç gün oruç tuttun?

- Ben de rahatsızdım, arkadaştan bir gün eksik tutabildim ancak.

.............

NİYET

Bektaşi'ye, sahurda sorarlar:
– oruca nasıl niyet etmeli?

Bektaşi, tıka basa yedikten sonra cevap verir:

– Dayanırsam tutarım, dayanamazsam yutarım diye niyet edip ağzını çalkalamalı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.forumana.tk
 
Ramazan Fıkraları
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
FoRuM -Ana ' ya Hoşgeldiniz :: Her Telden :: Fıkra - Hikaye-
Buraya geçin: