Çiftçi harmanını kaldırmış, ekinini kurutuyormuş. Öğleden sonra gökyüzünü kara kara bulutlar kaplamış
- Allah'ım, ne olirsen ekinim gurumadan yagmurunu yagdirma..!
- Allah'ım, birkac gün daha yagmurunu yagdirma, ne olirsen...
diye dualar edip durmus. Ekini tam kurudu kuruyacak, akşam üzeri,
son yarım saatte bardaktan boşanırcasına yağmur başlamış. Tüm ekini çürümüş. O hırsla eve gelmiş. Bir de bakmiş ki; eşeği de yıldırım çarpmış.
Bu olay çiftçinin içine oturmuş ama bir şey de yapamamış. Zaman geçmiş. Ramazan gelmiş. İlk gün niyetlenmiş. İftara tam yarım saat kala, bir sigara çıkartıp yakmış. İlk nefesini şöyle bir güzelce çekmiş ve gökyüzüne bakarak üflemiş.
- Nasil..? İllet oliysen şimdi değil mi..? demiş ve eklemiş :
- Ölen eşşegi de gurbana saymazsam şerefsizim..!