KIZILDERİLİLER VE TÜRKLER AKRABA MI?
Tuesday, 22 May 2007
Arizona'da yaşamaya başladığımdan beri ilgi çekici Kızılderili kültürü
ile tanıştım. Kızılderiler ile ilgili yardım çalışmalarina katılan
Amerika'li arkadaşım sayesinde ise Arizona'da 'Indian Reservation '
denilen birçok Kızılderili yerleşim bölgesini ziyaret etme şansına sahip
oldum. Kızılderililer ile ilgili bilgim artarken Kızılderililer'in
Türkler'le olan ilişkisini öğrendim. Gerçekten de herhangi bir
Kızılderili kasabasına gittiğinizde göçebe Türklerin yaşantısına benzer
yaşam sekilleri ile karşılaşıyorsunuz. Daha da araştırınca karşıma
ilginç saptamalar çıktı. Ancak tarih ile ilgili konuşmak ve yorum yapmak
ciddiyet gerektiren bir alan özellikle de günümüzdeki çıkar
çatışmalarına alet edildiğini düşünürsek.. Dolayısıyla kişilerin dilden
dile anlattığı tarihten çok birtakım gerçeklerle desteklenmiş tarihe
inanmak daha akılcı benim için. Ben ne tarih konusunda uzmanım ne de
Kızılderililer konusunda.
www.turkcedunya.com adlı sitede bu konuya bir
bölüm ayrılmış. Bence dünyadaki her insan zaten birbirinin kardeşi,
hepsi tek ve aynı soydan gelme, ancak tek bir kaynaktan gelen
insanoğlunun nasıl bu kadar farklı nesillere bölunduğunu görmek ve
anlamak inanılmaz heyecan verici. Bu konuda daha çok araştırma yapıp,
sizi ve kendimi daha da aydınlamaya çalışacağım.
Kızılderililer Türk Mü?
"İndiana Üniversitesinden Amerikalı Profesör Denis Sinor Sibirya
Türklerinden Tunguz kabileleri ve Yukagir'lerin Tunç çağı evrelerinden
beri Kızılderililerle ortak bir kültüre sahip olduklarını tespit
etmiştir. Huş ağacından oyulmuş kayıklar, Pirok yani deri, ağaç
kabukları örtülerek yapılmış barınaklar ya da Kızılderililerin yarı
küresel (Wigwam) veya konik(tepec) çadırları tipinde ortak kültürler,
önünde yarık bulunan hafif giysi türleri, makosenler, karlı ormanların
temel ulaşım aracı kayak gibi donanımlar tespit etmiştir. (Erken iç Asya
Tarihi- Prof. Dr. Sinor- S. 102)" (Tanrının Türkleri- Cilt.1-
S.314- Semih Tufan Gülaltay)
"Sümer Tanrıçası İnanna'yı sembolize eden İnanna'nın "Ay kayığı" simgesi
olan hilal şeklindeki, boğaza takılan kolyeye Tork denilmektedir.
Anadolu'da Hitit devleti kurulmadan evvel yaşayan Tork-lar (Torkom)
Hitit devleti sonrası kralları Pamba devrinde Hititlere boyun eğmek
zorunda kalmışlardı. (The
Hitites-Gurney-Pelican-U.S.A.) (Age. Sayfa:315)
"Tork isimli, Tanrıça İnanna timsali kolyeyi tıpkı Torkom'lar gibi Bozok
(Etrak) kabileleri olan sarışın Kızılderili kabilelerinden Navajo'lar,
Şanı'lar, Ocibya'lar kemikten yapılmış olarak boyunlarına
takmaktadırlar. Bu "Tork"ları, Çokta Kızılderilileri hilalin ortasına
yıldız koyarak göğsü kaplayan geniş bir Ay yıldız kolye olarak
kullanırlar. ( H.C. Tanju- Tunçderililer- S.68)" (Age. Sayfa:315)
"Sümer alfabesinde "Tork" timsali C hilal "N" harfi yerine geçer.
Fin-ogur dilinde de "Tork" kelimesi boğaz, boyun anlamına gelen C hilal
ile sembolize edilirdi." (Age. S.315)
"Mayalar kendi dillerine aynı bizim ifademizle "Mayanca" demektedirler.
Maya'ların Orta Amerika'daki önemli yerleşim yerlerinden olan "Yuka-tan"
isminin Türkistan'ın Yok-Tan bölgesinden gelme olduğu anlaşılmıştır. Bu
bölge Sümer Türklerinin Mezopotamya'ya göçmeden evvelki yerleşim sahası
idi...
Tahiti adasına ayak basan Captan Cook Kızılderililerin başlarına
taktıkları çiçekten başlığa Türk adı verdiklerini 1769 yılında tespit
etmiştir. (Papau Mailu Language- D'Argingy- Luzac- New Guiness) (Age.
S.315)
"Fiji adalarında Rotuma yerlilerinin dillerinin Altaik dil olduğu tespit
edilmiştir. Ayrıca Endonezya adalarının dillerinin de Altay dillerinden
olduğu anlaşılmıştır. (H. Cemil Tanju-Tunç derililer.
S.106) (Age.s.316)
"Doktor kelimesi yerine "Ah-men", kırık çıkıkçıya "Kak-bak", şifacı
hekime"Ah-bak", çocuk doğurtan ebeye "ilk-alan-zah" derlerdi." Bütün
Altaylılar gibi Kızılderililer birbirlerine amca, baba, teyze, hala,
ağabey diye hitap ederler. Maya Kızılderililerinde 1878 yılında el öpme
adeti tespit edilmiştir. (Tunç derililer. S.162) (Age. S. 316)
"Mohavk Kızılderilileri uzun eşek oyunu da dahil 12 Anadolu oyununun 11
tanesini bilmektedirler. Güreş ise bütün Kızılderili kabilelerinde dua
ile başlanılan en önemli ata sporu olarak tatbik edilmektedir."
"Brezilya ormanlarında Zakuma Kızılderililerinde güreş, rakiplerden
birisi can verene kadar devam eder. Bizdeki "Kırkpınar" efsanesinde de
pehlivanlar can verene kadar güreşmişlerdir."
"Anadolu Türklerinin parmaklar arasına sicim gererek oynadıkları sicim
oyunu Atabaşkan ve Keçuva kabilelerinde de oynanmaktadır. Üstelik
figürler ve isimler de aynıdır. Eğer Anadolu'da bir figüre yıldız
deniliyorsa, Kızılderililerde de yıldız denmektedir." (Tunç derililer.
S. 181) (Age. S. 316)
"İnka'lar kök sülalesine "Ay-ullu" yani ulu soy demekle beraber, kendi
yöneticilerine Kur-Hakan demekteydiler. İnka'lar çocuklarına bir
kahramanlık gösterene kadar ad vermezlerdi. Ad verme işlemi merasimle
yapılırdı. (Dede korkut destanlarından Boğaç Han destanı hatırlanırsa,
orada da çocuk bir kahramanlık gösterdikten sonra ad almış, ve bu ad
alma işlemi de bir törenle gerçekleştirilmiştir.M.K.) bir kişi ölene
kadar bir düzine ad ve nam sahibi olabilirdi. "
"Mayalarda buluğ çağına eren çocuklara ok ve yay verilirdi. Kafkasya
Türklerinde hala yaşatıldığı üzere, kadın kocasını adı ile çağırmaz,
"Evin büyüğü", "çocukların babası" gibi sıfatlar kullanırdı. Kına yakma
bütün Kızılderili kabilelerinde, Anadolu ve Orta Asyalı Altaylılar gibi
uygulanmaktadır. Beşik kertmesi töresi aynı şekilde yaygın bir töredir."
(Age. S. 317)
"İnkalarda aşağı sınıftan yani "Kara budun"dan olan birisi bir boğayı
öldürmeden evlenme hakkı kazanamazdı. "
"Mohavk ve Atabaşkan kabilelerinde Kore Türkleri olan İlu'lar gibi,
nişanlı kızlar saçlarına nişan tüyü takarlar."
"Loğusa kadın bütün Altaylılar gibi kutsal sayılır. Loğusanın kırkını
yaparlar. Ölülerini bütün Altaylılar gibi, silahları ve atı ile birlikte
"Kur-gan"lara gömerler. Kan davası bir töre olarak uygulanır."
"Cenaze merasimlerinde bütün Altaylılar gibi ölü ağlayıcıları tutarlar.
(Anadolu'da, Ankara yöresinde bu gelenek "Yasçı Tutmak" olarak yakın
zamana kadar uygulanmaktaydı. Son zamanlarda azalmış durumdadır. Aynı
gelenek yine Ankara il sınırları içindeki Kürt köylerinde de
uygulanmaktaydı ve halen uygulanıyor. M.K.) Mayalar ölüm yıl dönümünde
"Yıl aşı" verirler, cenaze törenlerinde erkekler yüzlerine kara boyalar
sürerlerdi." (Age. S. 317)
"Toltek Kızılderililerinin gebelik ve bereket tanrısı "Tez Katlı Poka"
(Tez katlı boğa)dır. Kızılderililerde cennet ve sırat köprüsü kavramı
vardır. Cennete Vakui (Akui- Altından ırmaklar akan yer) derler."
"Siu Kızılderilileri'nin 1870 yılı sonlarında Papıti, Muhave, Kalamat,
Şoson, Irok gibi kabilelerinde "Hu" çekerek Bektaşi semahlarına benzeyen
ayinler yaptıkları tespit edilmiştir. (Tunç derililer.s.246)"
"İnkalarda Kopuz benzeri bir saz kullanıldığı tespit edilmiştir. Aztek
ve Mayalar "Ç-şıra" (şıra) isimli içki içerler. İnkalar ise bu içkiye
"Çira" derlerdi." ( Age.318)
Kızılderili ve Türk Dillerinde Kullanılan Ortak Kelimeler
"Toplam 600 lehçeden oluşan Kızılderili lehçelerinin ortak büyük kütlesi
Atabaşkan Kızılderililerinin dilidir. Bu dil Altay dillerindendir. Bu
dil diğer dillerin ortak buluşma noktası niteliğindedir. Bazı örnekler:
Yatkı : Ev, yatılan yer
Dodohişça : Dudak
Lı-ık : Vatan, ili
Tamazkal : Hamam, temiz kal
T-sün : Uzun
Hogan : Kerpiç ev, Hopan
Missigi : Mısır
Tepek : Tepe
Hu : Selam
Tete : Dede
Türe : Türe, Töre
Atış-ka : Ateş
Yanunda : Yanında
Aş-köz : Yemek
Tapa : Tuba
Yu : Su, yu-mak, yıkamak
İldiş : Dişleme
Cesitliligin ve farkliligin degerini anlayabilmemiz ve koruyabilmemiz
dilegiyle